Edebiyat Kitapları

Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım Pdf indir

Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım pdf indir, Roman türünde kaleme alınan Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım kitap ile ilgili özet bilgiler. Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım kitabı yazar Stefan Zweig tarafından kaleme alınmıştır. Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım kitabı 2017 sayfadan oluşmakta olup 2. Hamur ile basılmıştır. 1. Basım ebatında olan Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım kitabın İndigo Kitap tarafından yayınlanmıştır. Yazımızda Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım pdf oku, Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım PDF yandex, Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım PDF Drive gibi indirme linklerinden indirebilirsiniz.

Stefan Zweig Seti – 6 Kitap Takım PDF Oku

İndigo Yayınevi’nin Stefan Zweig kitapları şimdi 6 kitaplık set halinde! Set içinde Stefan Zweig’ın en fazla bi hayli beğeni alan kitapları yer alıyor. 

 

OLAĞANÜSTÜ BİR GECE

 

Olağanüstü Bir Gece, sıradan ve tasasız bir hayat yaşarken ailesinden kalan mirasla bir anda varoluşunu temelden sorgulayan bir adamın hikâyesi… Hayata karşı duyarsızlaşan, duygularını yitiren ve hissetmeyi unutan bir adamın yalnızca bir gecede ruhunun derinliklerinden gelen ve toplumun çizgisinden çıkmasına neden olan bir sorgulama…

İnsan olmanın ne olduğu, tutkunun ve en dibe vurmanın yoğunluğu Stefan Zweig’in derinden düşündüren bu eserinde okurlarla buluşuyor. Hayatını sorgulayarak ruhsal bir dönüşüme giden sıradan bir adamın müthiş bir gecesi…

 

 

KORKU

 

Stefan Zweig’in 1920’de kaleme aldığı ve bir kadının duyguları üzerine yazdığı, en etkili hikâyelerinden birisi olan Korku, burjuva yaşamın kapılarından girerek kadın erkek ilişkilerini dramatik bir dille anlatıyor okurlara.

Korkunun insan ruhunu sıra sıra ele geçirdiği hikâyede; utanç duygusu, suçluluk ve öfkeyle dolup taşan bir kadının dünyası, en can alıcı noktalarıyla gözler önüne seriliyor.

Varoluşun sorgulanması, kadın erkek ilişkilerinin iç yüzü ve toplumsal baskıların insanları nasıl değiştirdiği Stefan Zweig’in gerçekçi ve detaycı üslubuyla Korku hikâyesinde ele alınıyor.

 

 

SATRANÇ

 

Satranç, görünüşte bir gemide yolları rastlantı sonucu kesişen bir satranç şampiyonu, hırslı oyuncular ve tutukluluğu sırasında gizlice ele geçirdiği bir satranç kılavuzundan öğrendiği oyunlarla kendi zihninde kaybolmuş Dr. B’nin hikâyesi gibi görünür. Oysa âdeta yazarın bir veda mektubu niteliği taşımaktadır. Stefan Zweig, muhteşem ve gerilim dolu bir kurguyla kaleme aldığı bu öyküyü Brezilya’dayken yazmış ve intihar etmeden kısa bir süre önce tamamlamıştır. Hikâye, Avrupa kültürünün Nazi tehlikesi altında yok oluşuna, zorbalık ve baskı gören toplumların ruhsal gelgitlerine ve çalkantılarına ışık tutar. Zweig, gizliden gizliye kendi yaşamında da yaşadığı baskılar ve sürgünü, Satranç hikâyesinin içinde kimi zaman keyifli, kimi zaman da derinden etkileyici sahnelerle harmanlayarak okuyucuya sunmuştur.

 

 

BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

 

Zweig’ın 1920’li senelerın sonunda kaleme aldığı Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, tek taraflı bir aşkın naif anlatımıdır. Marjinal karakterleri ve eşine az rastlanır psikolojik çözümlemeleriyle okuyucuyu kendine hayran bırakan yazar, bu kez de âşık olan bir kadının saplantılı duygularını kaleme almıştır. Bir ömür süren suskunluğun “isimsiz” bir mektupla son buluşu aşk, sadakat ve mutluluğun anlamlarını okuyucuya bir kez daha sorgulatırken, hikâye bunun yanı sıra Zweig’ın psikolog yanını belirgin biçimde ortaya koyuyor….

 

 

BİR KADININ YAŞAMINDAN 24 SAAT

 

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, Monte Carlo’da bir gece, intiharın eşiğindeki başarısız bir diplomatla karşılaşan kadının toplamdaki bir gününü anlatır. Lakin söz konusu zaman aralığı, kadının yaşamının en heyecanlı ama sonu hayal kırıklığı ile biten en korkunç günüdür.

Özgürlüğünü ilan ederek tutkularının peşinden giden bu kadının hikâyesi, 1920’li senelerın sonlarında Avrupa’nın ‘aristokrat’ tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla da dikkat çeker.

Zweig, müthiş gözlem kabiliyeti ve kuvvetli cümleleri ile bir kadının kalbinin derinliklerine inerek, aşk ve tutku kavramlarını yeniden sorgulatıyor.

 

 

AMOK KOŞUCUSU

 

Amok Koşucusu ikilemlerin hikâyesidir, vicdanıyla aklı içinde kalanların hikâyesi… Aynı zamanda bir delilik hali…

Hint Adaları’nda doktorluk yapan adama günün birinde zengin bir kadın gelir, çaresizce doktordan yardım ister, fakat doktor onu reddeder. Kadının zenginliği ve tavırları onu öfkelendirir. Lakin ardından, bir insanın yaşamını hiçe saydığını düşünen doktor, kadına yardım etmediği için pişman olur ve koşmaya başlar, halk içinde Amok diye bilinen ölümcül delilik halinin pençesine düşmüştür. Önüne gelen her şeyi yok ederek koşar ve en sonunda kendisi de yok olur.

Stefan Zweig, yaşamının bir yansımasını aktardığı bu hikâyede, intihar kavramını, korkuları ve bir insanın yaşadığı çıkmazları kendine özgü üslubuyla okurlarına aktarmayı başarıyor.

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu