Göğü Delen Adam pdf indir, Felsefe Bilimi türünde kaleme alınan Göğü Delen Adam kitap ile ilgili özet bilgiler. Göğü Delen Adam kitabı yazar Erich Scheurmann tarafından kaleme alınmıştır. Göğü Delen Adam kitabı 13×20 sayfadan oluşmakta olup 2. Hamur ile basılmıştır. 1993 ebatında olan Göğü Delen Adam kitabın Der Papalagi – Die Reden des Su¨dseehäuptlings Tui Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Yazımızda Göğü Delen Adam pdf oku, Göğü Delen Adam PDF yandex, Göğü Delen Adam PDF Drive gibi indirme linklerinden indirebilirsiniz.
Göğü Delen Adam PDF Oku
Dünya edebiyatının klasiklerinden sayılan Göğü Delen Adam, okurları fethetmeye devam ediyor.
Papalagi denince “beyazlar” veya “yabancılar” anlaşılır, ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse “göğü delen” manasına gelmektedir.
Samoa’ya ilk misyoner, bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti.
Yüzyılımızın başlarında yayımlanan Göğü Delen Adam bugün artık bir yeşil klasiği olarak okunurken, başlığının kaynaklandığı şiirsel metafor, bir de düz anlam içermeye başlıyor; çünkü Papalagi sonunda göğü gerçekten delmeyi başardı, “ozon deliğinin” içinden ne tür bir yelkenlinin çıkageleceğiniyse zaman gösterecek.
-Ahmet Güngören, Çerçeve-
Teknolojinin günlük yaşamımıza getirdiği açmazlar her gün dünyamızda yeni “handikap”ların kapılarını aralamıyor mu? Birincisi bu “handikap”ları yalın, süssüz bir dille anlattığı için mühim Göğü Delen Adam. Uygarlığımızın bu karmaşasında yönelttiği acımasız okların hedefini bulması yönünden mühim. Basit de olsa eleştirisini haklı gerekçelere dayandırması yönünden mühim. İkincisi, bize pek az bildiğimiz dünyaların ufkunu açmasından mühim.
-Refik Durbaş, Milliyet Sanat-
Sadece keyif için değil, üniversitede sosyoloji, antropoloji derslerinde ve hatta liselerde sosyal bilgiler derslerinde bile okutulabilir. (…) Gerçek bir Samoalının gözleriyle Batı’yı görmek, insanın ufkunu çok genişleten, yorumlara çiçeği burnunda boyutlar kazandıran bir zaman.
-Semra Somersan, Cumhuriyet-
